Aslında kitap kurdu,delisi, hatta aşığı (sevdiceğim duymasın) olan şahsımın kitap blogu açması lazım gelirdi :)
Bu gün aylık çekmece düzenlememi yaparken küçük kırmızı not defterime rastladım ve okuduğum kitaplarla ilgili notların bazılarını buldum.Bu da onlardan biri,bakalım ne demişim :)
İki kitapta da deneylerin etrafında geçen hikayeler var ve bu deneylerin yapıldığı mekanlar birbirine tıpatıp benziyor.Bunun yanı sıra Fawer iç konuşmalarla da iyi geçiniyor. Bazı yerleri okurken kendinizi 'iç ses' olan bir film izler gibi hissediyorsunuz.
Kasvetli,düşük kalite barları mekan olarak çok seviyor.Karakterler çeşitli değil ve tasvirleri de yeterli değil. Sonuç olarak -tabi bu benim fikrim- yazarımız kısır döngüden kurtulamamış bu kitapta.
Kitapları merak ettiğimden ya da akıcılığından dolayı değil, başladığım işi bitirmek için okudum. Ve de bitirmem zor olmadı çünkü dili çok düzdü, akılda kalıcı cümleler de yoktu malesef..
Çok fazla cinsellik ögesi konulmuş kitaba,renk katması için yapımış belki ama bence bütünlük yoktu.
Yazar benim için Stephen King'in sonuyla karşı karşıya kaldı,okuduğum 2. kitabından sonra içim soğudu ve diğer kitaplarını okuma isteğim yok.. "
Olasiliksizi cok beğenerek okumuştum,shrodingerin kedisi hikayesi ni ilk oradan öğrenmiştim,laplace şeytanıni da öyle...bana cok değişik bir bakış acisi kazandırmıştı ama empati için bunu söyleyemem dediğin gibi bir önceki kitaba fazla benziyor konu güzel ama kurgu konusunda yazar kendini tekrarlamis...
YanıtlaSilmalesef..bir çok "bestseller" yazarında var bu durum.çok satanın yerini doldursun diye kardeş kitaplar yazıyorlar :)
SilBende okudum bu kitabi,ve Olasılıksız'ı. Sevmiştim ben ama :)
YanıtlaSilherkesin zevki ve kitaptan beklentisi ayrı canım.beğendiysen ne güzel :)
Silİki kitabıda okudum ve ikisinide beğendim ben.. en azından sıkılmıyosun okurken.. sürüklüyo kitaplar seni.. ben aynı tarzda bi 3. kitabınıda okurum.. :)
YanıtlaSilsevdiğin bir tarzı ve yazarı tutturduysan devam etmek gerekir zaten :)
Sil